FORREST GUMP FİLMİ, İDEOLOJİK PROPAGANDA
VE AMERİKAN GERÇEĞİ

İrfan erdoğan

Son sıralarda Forrester Gump filmi Amerikada en gözde bir film olarak Amerikan egmen gündeminde epey yer almaktadır. Bu film eminim Türkiye gibi ülkelerde de büyük alkışlarla karşılanacak. Film Gump adında beyin fonksiyonu bakımından geri (aptal) ve davranış bakımından saf ve pasif,fiziksel fonksiyon bakımından önce kötürum sonra oldukça üstün olan Forrest Gump adında bir Amerikalının yaşamını anlatıyor. Bu yaşam öykülenmesi içinde Amerikada 1960'ların,70'lerin ve seksenlerin ırkçılık, Vietnam, siyasal protestolar ve siyasal suikastler, seks\aşk, uyuşturucu madde kullanma gibi Amerikanın en önde gelen sorunları sunulmaktadır. Gump kendi dışında ve kendine karşı olan olaylara büyük saflık içinde eğer kendisine karşı saldırıysa kaçarak, kendisinin sevdiğine karşı bir saldırı ve haksızlıksa anlık kaba güce başvurarak, okul çevresinde ve siyasal alanda fiziksel becerisi sömürülerek ve bu sömürüye canı gönülden boyunsunarak ve madalya ile ödüllendirilerek katılır. Kendine basit bir amaç çizer, ki gerçekte bu amaç zenci bir asker arakdaşının ölmeden önce onu ortak ettiği yapmak istedigi shrimp yakalama ve satma işidir, bu amaçta,kendine verilen bir ödül\bağış parasını yatırıp ısrar ederek, sabrederek ve elbette şans sayesinde zengin olur. Sonra Apple computer firmasından hisse alarak büyümeye devam eder. Gump kapitalist olur fakat kapitalist olmanin meyvalarını toplarken kapitalistliğinin bile farkında degildir. Sevdiği kızı babası kötüye kullanır, kızla birlikte büyürler. Kız ona sorunlarla ve saldırıyla karşı kaçısı öğretir. Kızın yaşamı uyuşturucu madde tüketiciliği, sosyal protestolara katılışı ve fiziksel saldırıya uğrayışı, sonunda AIDS'e yakalanışı, onu seven tek insana Gump'a dönüşü ve ardindan ölümüyle öykülenir. Diğer öyküye katılan birkaç kişi dışındaki olaylar Gump'in yaşadığı yıllardaki toplumsal sorunların\olayların Gump'ı da içine alan sunumudur.

Filmi anlamlandırma farkı

Elbette ben ve benzerlerim, Gump'ı farklı olarak okuyacak, anlayacak, anlamlandıracaktır. Fakat bunun anlama, egemen anlamı, filmin ideolojisinde demokratik oğulculuğun egemen olduğu asla değildir. Çünkü ben egemen ideolojinin yaşam boyu tecrübeleyicilerinden ve ne oldugunu kendi oluşumumdan bildigim için, filmdeki egemen anlamı açık ve seçik bir şekilde hissedebilirim. Bu his de genel izleyici kitlelerinin hislerinden farklı olacağını hiç sanmıyorum: Bir aptal bile, dürüstlükle, sebatla, çalışmayla, inatla kapitalist dünyada zengin olabilir ve ödül olarak sadece paraya degil, kıza da konabilir. Gump'ın "aptal aptallık yaptıkça aptaldır sözünü sürekli tepki olarak tekrarlaması, toplumsal eleştiriden çok, gerçekte işçi, memur ve fukara sınıflara yöneltilen bir degerlendirmedir. Filmde vahşet, ırkçılık, savaş, suikasler, Panter partisinin ve SDS'lilerin vahşi davranışı örnekleriyle sunulan hikayelemesi ilk bakışta, Amerikanın genel durumuna karşı yoneltilmış bir eleştiri gibi görünmektedir. Fakat bu gerçekte sahte bir görünümdür, çünkü filmde anlatılan oluşum ve değişim kişisel başarı ve değişimdir, egemen düzenin soruşturması değildir ve sistem yerinde durmaktadır. Filmde sunulan Başarışızlık ise karşıt örgutlenmelerdeki çözülme ve dağılma ve kişisel başarısızlık ve toplum düzenine karşıt olarak başlayıp kişisel yok olma veya geri dönüşümle yeniden-entegrasyonla sonuçlanan bir anlatımla çerçevelenir: Bu başarısızlığa en açık örnek, Gump'in sevdiği kızın toplum protestolarına ve değişim arayan örgütlenmelere katılması, bu örgütlenmelerde örgütün liderleri tarafından dövülmesi, ezilmesi, hayal kırıklıklarına ugraması ve sonunda en doğru yolu seçerek Gump'a (egemen düzenin egemen ilişkileri içinde başarılı olmuşa) dönmesidir.

Gump ve egemen gerçekler

Film hakkında sorduğum kişilerin hepsi de Gump'ı saf, saflığında yapmak istediginde kararlı ve oldukça şanslı olduğunu belirttiler. Gumpta Amerikan ideolojisinin bu yanı oldukça egemen olarak sırıtmaktadır.

Gump film boyunca hem sözle hem de olayların sunumuyla bize "aptallığı" tekrar tekrar tanımlar: Aptal yaptığıyla aptaldır. Aptallığı anlatan ve egemen yapıdan soyutlanmış ve kişileştirilmiş egemen toplumsal gerçeklerin sunumları (Vietnamı, ırkıçılığı, uyuşturucu madde kullanımını, sosyal örgütlü protestoyu vb)liberal Amerikan ideolojisinin anlatim tarzina bir ornek olarak verilebilir. Bu ideolojinin iddiasının aksine, aptal Gump'ın Amerikan toplumunda kendini içinde bulduğu olaylar ne Gumpin ne de katılan bireylerin kendi doğalarından kaynaklanan aptallık örnekleridir: Hemen hepsi toplumsal yapının günlk faaliyetlerinin egemen ifadeleridir.

 

Bağnaz müdür

Amerikada eğitim sistemi, özellikle kamu eğitim sistemi sürekli olarak eleştirilir. Egitim sorunlarına neden olarak da kamu örgütlenmesinin karakteri ve orgütteki karar verici bireyler verilir. Filmde bu eleştiri Gump'ın okula alinmasıina karşı direnen okul müdürünün davranışı örnegiyle yapilir. Eğitim sisteminde Gump'in okula alınmaması ve geri-zekalılar için özel-okulla gönderilmesi için okul müdürünün direnişi eğitimdeki egemen anlayışı anlatir; Sonradan okul takımına alınıp zafer kazanması ve diploma alması Amerikan okullarının ne denli ticarileşmiş bir kurum olduğunu gosterir. Ayrıca, izleyicilerin çogunluğu için genel sporcu stereotipini yanıtlar: Futbolcular ya zencidir, ya aptal ya da ikisi...

Mücadelenin tehlikesi ve kaçısın başarısı

Okulda ta başından beri digerleri tarafından itilip kakılması, alaya alınması ve şamar oğlanı olarak kullanılmaya çalışılması,ve çare olarak tek yolun kaçma olarak kız arkadaşı tarafindan ona işlenmesi Amerikan günlük yaşamında kendinden güçsüzü ezme gerçeğinin egemenligini anlatır. kaçış ise hergün televizyonlarda ve okullarda soyulan insanlara "sakın direnme, canın daha kıymetlidir, isteneni ver" diye pasifligi ve kaçışı işleyen Amerikan ideolojisinin boyunsunmayı savunup başkaldiriyi tehlikeli ve aptalca bulan insan tipi yaratması ve tutmasinı ifade eder. Amerikan gerçeğinde mücadeleden kaçanlar kendilerini en çıkmaz durumda bulan insanlardır: Evsizler, aş evlerinin önünde kuyrukta karınlarını doyurmak için bekleyenler, sokaklarda yatanlar, deliler hastahanesini dolduranlar, yaşlılar ve çalışan sınıfın kadınları... Kapitalist egemenlikte kaçış asla kurtuluş değildir, çünkü kapitalizm kaçacak ve sığınacak el atmadığı bir yer bırakmaz. Kaçış bile kapitalist sömürüye hizmetle sonuçlanır: sefalet ve yoksullugu ortadan kaldirma girişimleri politikalarinda vurgunlar vurulmaktadir. Baski altında kaçışı anlatan boyunsunma ise mevsimlik işçiler, tarım işçileri, kaçak isçiler, giyimdikim işcileri, McDonald's gibi fast food endüştrisinde ve restoranlarda çalışan gençler, büro ışçileri, temizlikçi kadınlar, maden işçileri, fabrika işçileri, ve memurlarin buyuk kısmı asla Gump'in kaderiyle sonuçlanacak bir olasılığa sahip değildirler.

Kızların kötüye kullanılması ve çare

Amerikan egemen gündeminde her gün sunulan bir sorun da seksle ilgili konulardır. bunlardan biri de kız çocuklarının babaları tarafından kötüye kullanıldığıdır. Gump'ın sevgilisi Jenny'nin babasıyla ilişkisi ve bunun sonraki yaşamına etkisi bu gündemi yaşatır. Gump'ın Jenny'nin doğup büyüdüğü ve kötüye kullanılmayı hatırlatan eve karşı evi buldozerle yok ederek yıkması çözümün sembolsel ifadesi olan evi ortadan kaldırır, fakat bu ifadeyi oluşturan nedenleri, babası ölse bile, asla ortadan kaldırmaz: Kötüye kullanma sorunu toplumun seksle ilgili bagnazlıkları ve seks ihtiyaç ve konularına yaklaşım tarzlarıyla ilgilidir. Seksüel sapıklık da bunun bir parçasıdır. Ayrıca, neden, Gump'ta oldugu gibi, kızını kötüye kullanma köhnemiş, kırık dökük bir ev ve sarhoş bir babanın oluşturduğu bir ortamda oluyor da, başka ortamda olmuyor (hiç degilse filimlerde)? Neden böyle seksuel sapiklık öykulenirken belli bir sınıfın belli koşullar içine hapsedilmiş insanı tipik sapık olarak belirleniyor ve suçlanıyor? En azindan kapitalist ideolojide sistem yaşatma sosyal hastaliklari kişiye yukleyerek kendini sorumluluktan arındırmayı gerektirir de ondan.

ırkçılığın bireyselleştirilmesi

Alabamadaki ırkçı başkaldırıların ve politikaların uygulanışı sırasında Gump'ın ırkçı veya ırkçılığa karşıtlık duyguları taşımadan katılışı, Amerikan gerçeklerine tamamiyle aykırıdır. Bu katılışla ve yapilan sunum biçımiyle ırkçılık kişisel duygulara ve tutumlara indirgenir ve çare olarak da kişisel duyguların hiç değilse Gump'inki gibi saf, temiz veya tarafsız olması işlenir. Böylece ırkçılığı ortaya çıkaran ve besleyen yapısal gerçekler göz önünden uzaklaştırılır. Amerikan ırkçılığının Alabama'daki olaylar örneğiyle gosterilmesi kapitalist sistemin ırkçı karakterini asla ortadan kaldırmaz: Filmdeki sunumla egemen sistem diğer ana sorunlarda da olduğu gibi ırkçılığı bireysel tutumlara yükleyerek kendini suçtan arındırmaya çalışmaktadır.

 

Sosyal protestonun yanlışlığı

Kapitalist ideoloji alternatifleri dogal olarak yermek ve olduğundan başka göstermek zorundadır; Bunun orneğini de filmde Amerikan savaş aleyhtarlığı ve Black Panter partisi ile ilgili sunum biçimlerinde sergilendiğini görürüz: Alternatif bu sunumlarda vahşet, kaba kuvvet, kargaşalık, ne yaptığını bilmemezlik ve kaos ile özümleştirilir. Ve Jenny örneğinde ise, alternatife kurtarıcı olarak sarılma sonunda yaralı bir şekilde (AIDS hastalığına kapılarak) geri dönüşümü getirir. Dolayısiyle, geriye egemen yaşam düzenine dönüş açık toplumun insancil yapısında engellenmemekte, fakat karşıtlık tecrubelerinin kötü izlerini ortadan kaldırmamaktadır; Verilen ders: Bizden ayrılırsan bize geri dönüşte bizden ayrıldığın gibi olmayacaksın, Bak Jenny'e ne oldu.

1960 ve yetmişlerin ve hala devam eden fakat pek sık gündemde olmayan konu da dini tekkeler konusudur: Tabi dini tekke dediğimde bunu sadece dinle sinırlı olarak anlamayın, hurafeyle değil aynı zamanda şeytana tapmaya ve hayvan kanı emmeye ve canlı bir yaratıği adak olarak kullanmaya kadar çeşitlilik içinde ele alın. Gump'ın Amerikayı koşarak turlaması sırasında ona katılarak takip eden insanlar örneği tekke takipcilerinin takipten başka birşey bilmediklerini ve lider gittiğinde ne yapacaklarını bilmez bir durumda kendilerini boşlukta bulduklarını anlatmaktadır. Kapitalist sistem en iyi liderliğin kendi liderliği olduğunu diğerlerinin (ya liderliğin ya takip etmenin ya da her ikisinin) sapıklıktan başka birşey olmadığını her fırsatta kurgulamaktan asla geri durmaz. Gump koşmaktan vazgeçtiğinde takip edenlerin "şimdi biz ne yapacağız" diye şikayet etmeleri takip etme,bağlanma, idare edilme arayışında olan insanların lidersiz ve takip edecek biri olmaksızın kendilerini kaybettikerini dile getirir. Tabi, aynı zamanda, veya gerçekte diyelim, engellenmişin, çaresiz bırakılmışın, egemen ekonomik ilişkiler düzeninde üretim dışı bırakılmışın, güdülmeye alıştırılmışın ve güdülmeyenin güdülme arayısinın bir ifadesidir. Kaybolanın bulma umuduyla onünden geçen bir alternatife sarılışıdır. Bazıları için reklamcı bir kültürde kitle iletişimi sayesinde başarı olanağı araşıdır.

Gump'ın savaşa karşı protestoda kullanılışı, itilerek katılması, kazara orda bulunması, öne sürülerek sahneye çıkarılması, savaşa karşı olan Amerikan askerlerini aptallıkla ve kullanılmayla niteleyen bir hakarettir. Konuşmasının hoparlörün kim oldugu belli olmayan biri tarafından kesilmesi ve kouşmasını bitirişiyle sunulan iletişim ilişkisi sadece protestolara karşı olan sabotajların olduğunu anlatmaz, bundan daha önemli olarak savaşa karşı olan askerlerin söylediklerinin bir ceviz kabugunu doldurmayacak kadar önem taşımadığını, söylense de söylenmese de hiçbir fark etmeyeceğini anlatır.

Gump'da birkaç kez anlık protestolar görürüz. Gump'ın protestosu meşrulaştırılmış saldırıya bir örnektir ki bu da kötüye karşı kötünün silahıyla\metoduyla kötü gibi kötüye karşı kaba güç kullanımını (polis işkencelerini, terörizmle mücadele diye devlet terörünü) haklı çıkarmadır: Bu da kendinin olana ve kendiyle bağıntılı olana (örneğin kız sevgilisine ve arkadaşına karşı) yapılan açık fiziksel saldırı ve haksızlıga karşı fiziksel tepki olarak öykülenir. Bunun dışında Gump çevrenin kurulu düzeninin faaliyetlerine sorgusuzca ve pasifce kabulle katılan kitlelerin sürü psikolojisinin bireyselleştirilmiş biçimini örnekler: Kapitalist pazarın sevgilisi insan tipi!.

Uyuşturucu ve talebin suçlanması

Amerikan filmleri fantazikurgularında egemen gündemlerden önde gelenlerden biri olan uyuşturucu madde kullanımını sunmazsa eksik olur. Sunumda her zaman olduğu gibi tüketiciyi suçlayarak, sorumluluğu kişiye yükleyerek yapılır: Jenny'nin uyuşturucu maddeye bagimlı oluşu ve kendini öldürmeye kalkışı hikayelemesi uyuşturucu sorunu üretim ve dağıtıma kadar olan yapı ve politika sorunu olmaktan çikarır ve kişisel yanlış özgürseçenek olarak niteler. Bunun dışında kitle iletişim araçlarındaki günlük sunumlarda, uyuşturucu madde sorunu ve çaresi kullanıcı ve caddedeki satıcılarla ve uyuşturuculara el koyma içine sıkıştırılır. Böylece, örneğin adalet sisteminin sadece el konulan uyuşturucudan milyarlarca dolarlık kazanç saglamasi gerçekleşir.

 

Kitle kültürü ve fetişizm

Gump'in çamurlu yüzünü sildiği Tshirt'e ilgili anlatım Amerikan kitle kültürü insanının ne denli ticari kültürün ve reklamcılığın ve malı fetişleştirmesinin önemli bir parcası olduğunu gösterir. Benim Tshirtümün önündeki sloganla kendimi özdeştirmem, o sloganın reklamcısı olmam, giydiğim blue jean'in götünden Levy markası olması gerçekte ne benim ne de popomun değerini artırır. Fakat malın fetişhleştirildiği ortamlarda sigara tutuşum, içtiğim sigaranın, giydiğim kotun, taktığım tasmanın egemen anlamı, kullanim ve tuketim malını gerçek görevleri ötesine götürür; Ikiayaklı yürüyen reklam tabelas durumuna düşürülmüş kişi kendini, orneğin Amerikan malı kullanarak kendinden öte başkası ve başkalarından üstün olarak algılar ve kendisi gibi olan başkaları da bu algılamayı davranışları ve iletişimleriyle desteklerler. Böylece özel teşebbüs sisteminin somürgen pratikleri özgürlüğün ifadesi biçimine dönüşür.

Siyasal suikastler

 

Amerikan siyasal hayatı liderlere karşı suikaslerle ve saldirilarla süslüdür. Bu süsleme örneklerini Gump'ta Kennedy kardeşlerin öldürülmesi, Şallace ve Reagan'a sıkılan kurşunlarla örneklenmekte ve bunu Gump bir türlü anlayamamaktadır:Stupid is As Stupid does!

Siyasal suikastler aptal, anlamsız bireysel girişimler olarak sunulur. Böylece toplumdaki hosnutsuzluklar birikiminin getirdigi ifadelerden biri olan suikast girişimi bireyle başlatılıp bireyle bitirilir: Padişah sadece suçsuz olmaz aynı zamanda kurban olur. Ardıdan göz yaşi dokturulüruz ve padışaha ve padişahın temsil etiklerine dil ve el uzatanın dilini kesme ve elini kırma hisleriyle dolup taşarız: insanlık öldü mü be, teröristlere haddini bildirmek gerek!.

 

Bilim, tesadüf ve mucize

Gump'ın ayaklarına yürümesi için konan teknolojinin metal ürünü ve hastalık ilişkisi, ve ardından Gump'ın koşarken bu metallerin parçalanarak düşmesi ve hala koşmaya devam etmesi doktoru eleştirmektedir. Koşarken bu kelepçelerden kurtuluşu bilinçli bir kurtuluş çabasının değil, bir tesadüfün, tanrınin mucizesinin bir ifadesidir. Bu, egemen ideolojilerin desteklediği, kapitalist düşünü tarzına gerçekte aykırı olan, hürafeci anlayışı taşıyan izleyiciler için bilimin sınırının alın yazısı ve tanrının hikmetiyle kırılmasıdır. Bu anlatımla gizlenen bir gerçek, tıp bilimin ve endustrisinin insanı kelepçeler içine hapsetmesi ve kendine sağılan inek gibi bağımli tutmasıdır. Egemen tıp ve ilaç endustrilerinin pratikleri bugün belki de sağlıktan çok saglıksızlığın, gereksiz sakatlanmaların, hastalıkların ve ölümlerin nedenidir.

 

Alın yazısının yeni anlamı

Subay Dan'in bütün ecdatlarının gelmiş geçmiş savaşlarda şehit düştüğü alay edici bir şekilde sunulmaktadır. Bunu tabi egemen ideolojinin taşıyıcıları ve elbette Subay Dan için anlamı vatan hizmeti, kahramanlık, şehitlik mertebesine ulaşan alın yazısıdır. Subay Dan'ın ecdatlarının her savaşta şehit düşmesi belli sınıfların insanlarının kazançları ölüm olan (veya öldürme olan) başkalarının çıkarını kendisiyle bağdaştıran ve başkalarının bayrağını sallayarak sakat katılma örneği veren sakat insanlık durumumun sakatlık örneklerinden biridir. Bunun Amerikan gerçegiyle ilişkisi, her ülkede olduğu gibi açıktır: Belli çıkarlar için savaş açan ve savaş sırasında siyasal ve ekonomik politikalarla vurgunlar vuran bir azınlık, ve bu vurgunların gerçekleşmesi yolunda canını feda eden ve kendi gibilerin canlarını alan kitleler...

Gump'ta Vietnamda kurtardığı komutanının kendini yok edici, yeteneksizlikle, yetersizlikle, eksiklikle yaşama yerine ölmeyi tercih edici, kendini feda edici alın yazısı anlayışından çıkıp hayatın ona hediye ettiğiyle, bu hediye iki ayağını kaybetme bile olsa, yaşamı olduğu gibi kabul ederek ve onun üzerine hayatını kurarak sürdürme biçimine dönüşür. Bu sürdürmeye de zengin olma ve kıza konma umudu vererek renk, heyecan ve anlam katılır. Bu fantazinin seyredildiği Amerikan kentlerinde sinemaların hemen yanında, metrolarda, sokak köşelerinde ellerinde "Vietnam veteran, please help" (Vietnamda hizmet vermiş asker,lütfen yardım edin) yazılı levhalar tutan insanlar dilenir. Amerikanın yaşanan gerçeğiyle, Gump fantazisinde sunulan hayaligerçekler arasındaki fark ender istisnaların genel kural olarak yutturulması farkıdır.

 

Hayatı olduğu gibi alma ve ödülü

Filmde kötürüm Gump diger kotürümlere (ve çalışan sınıflara) kibar olmayı, pasifce şikayetsiz ve sorgusuzca katılmayı, saflığı benimsemelerini sinsice söylüyor ve bunun ergeç mükafatını göreceklerini, kendisi gibi piyangoya konacaklarını, zengin olacaklarını ve kıza konacaklarını vurguluyor. Protesto yapanlarin vahşiliginive kabaligini ve hayirli olmayan sonlarini sergileyerek bu vurgulamayi güçlendiriyor. Böylece, sahteumutlar verme yanında, insan yaşamının amacının ne olduğu belirleniyor.

Gump ussal bakımdan "normal" olarak nitelenmiyor, fakat fiziksel kabiliyet bakımından (sporda örneğin) normalin üstünde bir kabiliyete sahip. Fakat fiziksel kabiliyetinin kullanımı Gump'ın sömürülmesi yönünde görev yapıyor ve Gump'a kapitalist değer anlayışı çerçevesinde faydasız oluyor. Gump'ın başarısı kapitalist değer anlayışı çerçevesinde anlamlandırılıyor: Hayatı olduğu gibi kabullenerek, kapitalist ve protestan kuralları kullanarak zengin olması ve kıza konması...

 

Gump ve tarihe uyuklayarak katılma

Gump'ın ırkçı Alabama okulundaki durumda kitabını düşuren zenci kıza kitabını vermesi gibi örneklerle anlatılan toplumsal olaylara katılımı bilinçli bir katılma asla değildir, protesto kapsami içine de girmez: Toplumsal egemenlik ilışkilerindeki egemen duyguların (ırkçılık, düşmanlık gibi) ve buna karşıt olan bilinçli duyguların Gump farkında bile değildir ve bu duygularla değil, kendini içinde bulduğu o anki durumda, toplumsal egemen ideoloji veya karşıtlarından tamamiyle soyutlanmıs, bağımsız birşekilde davranmaktadır. Gerçekte bu davranış 'sağ duyu" davranışı gibi ideolojiden uzak ve bağımsız olarak kendini sunar. Bu sunuşu da izleyiciler degerlendirdiğinde "iyilik, doğruluk, aptallık, salaklık, insanlık vb" gibi biçimlerde kendi anlayış kalıpları içinde anlamlandırırlar. Dolayısiyle, Gump'ın aptallığı (ki hiç de aptallık degil, tam aksine başkalarını aptallıkla suçlama)bu degerlendirme yapanların ideolojik aptallığı olur. Sag duyunun ideolojisi çogunlukla egemen kültürel geleneklerin ve pratiklerin ideolojisini yansıtır. Sagduyu bu nedenle evrenselliği çok ender ifade eder.

Aptallık Gump durumunda fiziksel durumla (beyinin fiziksel fonksiyonunun yetersizliğiyle) tanımlanmaktadır. Bu yetersizlik de saflıkla birleştirilerek, kapitalist protestant çalışma ve diger fiziksel kabiliyet (pinpon oynaması, çok hızlı koşması) ile egemen sistem arasındaki ilişkilerin iletişimiyle toplumsal sömürme ve sömürülme sonucunda başarıyı heceliyor. Futbol ve siyasal alanlarda Gump'ın başkalarının başarısi için sömürülmesi ve kendi için kendi girişimleriyle ekonomik alanda başarısı (başarı=zenginlik ve kıza konma) böyle bir anlatımdır. Bu anlatımın birbirini gırtlaklayan Amerikan ekonomik günlük yaşamında gerçekciliği, olasılıgı var mı? Amerika'daki Gump gibi kötürüm olanların yasam mucadelesine ve durumuna bakarsak bu olabilirliliğin ne denli hayali ve fantazi olduğunu anlarız: Büyük çogunluk ya geri zekalılar yurtlarında veya hastahanelerinde veya yuvalarında veya evde diğer aile fertleri tarafından besleniyor, ya sokakta veya trende dileniyor ya da devlet yardımıyla ölmeyecek bir şekilde karnını doyuruyor durumdadır.

Kapitalizmde saflığın, doğruluğun, insanca duygululugun yeri kapitalistbaşarısızlık ve kaybetme anlamınadır. Yani, Gump'ın başarısı ve Gump örneği piyangoda milyarder olma olasılıgına benzer.

Gump'in okulda, savasta ve siyasal alanda kullanılması ve karşılığında madalyayla donaltılması, kitlelerin kullanımı ve sömürüsüne paralel bir anlam taşır. Bu anlamı da genel izleyici kitlelerinin anlamlandırmasında pek göremeyiz: Egemen ideolojinin taşıyıcısı kitleler Gump'ın dediği gibi, "aptal yaptığıyla aptaldır" örneklerinden birini vererek Gump'a dudaklarında istihza veya kaplerinde acıma ile bakarlar: Gump asla kendileri değildir: Bizlik ve başkalık ideolojisi...

Forrest Gump filmi liberal Amerikan ideolojisinin ve Hollyşood'un finans başarısı örneklerindendir. Rambo'dan daha iyi değil mi? Rambonun insan olan herşeye düşmanlığını anlamak için büyük entellektüel gayret göstemeye gerek yoktur. Fakat Forrest Gump gibi filmlerin bu karakterini görmek çok daha dikkatli bir şekilde filme yaklaşmayı ve kafa yormayı gerektirir. Filme zaten kafası yorulmuşlar kafa dinlemek için gittiklerinden duygusal yan ve dolayısıyle bu duygusallıkla işlenen ideolojik çerçeve etkenlik kazanma olasılığına daha çok sahip olur.

Filmi seyredelim mi diye sormayın bana lütfen: Filmin başarısına para ödeyip seyrederek katılma, filmin propagandası nedeniyle uyarılan merakla (veya benim nedenime baglı merakla) kapitalist somurüye katılmanın kaçınılmaz durumlarından biridir. Gump doğruluk, haklılık, iyilik, başarı ve insanlık duygularımızı belli amaçlarla ince bir şekilde işlenmiş "duygulu" bir yapıttır. Tehlikesi ve başarısı bu duygululukta yatmaktadır.

 

Dr. Irfan Erdogan

New york, June 2, 1995