POPÜLER KÜLTÜR VE İLETİŞİM
Irfan Erdogan ve Korkmaz Alemdar
NOT: Fazla bilgi için bizi arayın veya e-mail gönderin
İÇİNDEKİLER
I. POPÜLER KÜLTÜR GÖRÜNÜMLERİ 4
A. POPÜLER KÜLTÜR: TV EGLENCE VE YARITMA PROGRAMLARI 5
B. POPÜLER KÜLTÜR: ÇİZGİ FİLMLER, ÇİZGİ ROMANLAR, ÇOCUK MAGAZİNLERİ 7
C. POPÜLER KÜLTÜR: CİNAYET, SEKS, TV HABERLERİ VE DERGİLER 10
D. POPÜLER MÜZİK 17
E. POPÜLER KÜLTÜR: GİYSİLER, SLOGANLAR, VE FETİŞİZM 26
F. POPÜLER KÜLTÜR: YİYECEK VE İÇECEK 29
G. POPÜLER KÜLTÜR: ÇOCUK OYUNCAKLARI 31
H. POPÜLER BAYRAMLAR VE POPÜLER KÜLTÜR 33
I. POPÜLER KÜLTÜR: VÜCUT GELİŞTİRME 33
J. POPÜLER KÜLTÜR: SPOR 35
a. Spor, politika, ideoloji, ve popüler kültür 36
b. Rekabetci bireycilik 36
c. Yerel ve bölgesel kimlikler 37
d. Milliyetçilik 37
e. Düzen, karışıklık ve burjuva denetimi 37
f. Seks ve cinsel farklılık 38
g. Ekonomi, pazar, reklamcılık, sponsorluk 39
h. Spor itçileri 40
i. Spor ve tüketici kültürü ilitkisi 40
j. İletişim araçları ve spor
41k. Spor kültürüne yaklaşımlar 44
II. POPÜLER KÜLTÜR 47
A. Popüler kavramı 47
B. Popüler kültür kavramı 52
C. Popüler kültür ve tutucu okullar 53
D. Kitle kültürü ve kültürel çoğulculuk 55
E. Seyirci/İzleyici sayısı, popülerlik ve popül
er kültür 55F. Popüler kültür ve yüksek kültür ve kitle kültürü 56
G. Folk\halk kültürü ve popüler kültür 56
H. Popüler, folk ve kitle kültürleri 57
I. Popüler kültür ve ideoloji 60
J. Popüler kültür, estetik ve teknoloji 62
K. Popüler kültürün dili ve dilde sınıf mücadelesi 65
III. POPÜLER KÜLTÜR: KITLE KÜLTÜRÜ VE KİTLE İLETİŞİMİ 70
IV. POPÜLER KÜLTÜR VE DEVLET 74
V. KÜLTÜR TANIMLARI 79
VI. KÜLTÜR, TOPLUM VE İDEOLOJİ 84
A. Tutucu okullar: Kültürel alışveriş tezleri 84
B. Kültür değişimi ve ideolojinin sonu 87
C. Marxın ideoloji anlayışı 88
D. Değişimci kültür, ideoloji ve yapı anlayışları 91
1. Kültür endüstrisi geleneği 94
2. Sosyo-ekonomik yaklaşımlar, bağımlılık ve kültürel emperyalizm tezleri 98
3. Kültürelci yaklaşım: Metin tefsiri pozisyonları 104
a. Yapısal aracılık: Raymond Williams 105
b. Kendine-maletme/tahsis etme yoluyla aracılık 105
c. Anlam-veren pratikler yoluyla aracılık 106
d. Anlatış/hikaye-etme yoluyla aracılık 106
4. Discursive pozisyonlar 107
a. Özneyi bir pozisyona koyma 107
b. Faucalt ve kültürün gücü ve materyalliği 108
c. Althusserci yapısalcılık 109
d. Garantisiz Marksizm tezi 112
e. Popüler kültür ve mikro düzeyde karşıtlık 117
f. Eleştirici-yapısal yaklaşım 120
VII. KÜLTÜR, SINIF, VE GÜÇ İLİŞKİLERİ 122
A. Alt yapı üst yapı yaklaşımı: Yansıma tezi 123
B. Katma-katılma tezi 124
C. Kültürelci yaklaşım 125
D. Yapısalcı yaklaşım 127
E. Kültür bozulması tezi 127
F. Kültür ve egemenlik ilitkileri 127
KAYNAKÇA 131
Sunuş
Bu kitabìn konusu kültür ve özellikle popüler kültürle ilgili ana sorular ve sorunlardìr. Başlangìç bölümleri içinde yaşadığımız çağdaki popüler kültür pratiklerinden önemli olarak gördüğümüz görüntüleri seçerek, bunların genel ve kendilerine özge özellikleri üzerinde tartışdık. Bu pratiklerin sunuluşu ve bazı genellemelerdeki amacımız sadece bu pratikleri, ne olduklarını öne sürmek değil, aynı zamanda verimnli bir tartışma ortamı yaratmak, okuyucuyu düşünceye
sevketmek, saha ve tarihsel araştırmaya ilgilileri dürtülemekdir. Sonraki bölümler kültür ve popüler kültürün ne olduğu üzerinde olan tartışmaları sunar. Bu sunuşumuzu sadece kuramsal tariflerle ve tartışmalarla sınırlamadık. Aksine, kültür ve popüler kültür ile temel toplumsal ögeler (örneğin halk, develet, sınıf gibi) ve toplumsal yaratımlar (örnegin ideoloji, kitle iletişimi, kitle kültürü, folk kültürü gibi) arasındaki ilişkiler üzerinde durduk.Sunuşlarımızda, özellikle, kuramsal tartışmalarımızda, Batıya, özellikle Amerika ve Ingiltere gibi ülkelerdeki entellektüel ürünlere görünürdeki bağlılığimız, (a) bu ülkelere olan genel bağımlılığın özel bir ifafesidir, ve, aynı zamanda, (b) bilimsel ve kültürsel egemenlik veya hegemonini ve buna karşı mücadelen
in milli sınırları aşıp evrenselleşmesinin gitgide arttığının bir göstergesidir. Ayrıca, (c) uzun yıllardır süregelen egemen çevreler arasındaki işbirliğinin yanıbaşında egemenlik altındaki çevrelerin de dayanışmayı artırdılarının bir işaretidir. McDonalds, Levys, Madonna, Babar, Walt Disney, Woody Woodpecker, Rambo, Tom Mixs, Kaplumbagalar, dizi filmleri, T-shirtler, kısaca hergün kitleler tarafından tecrübelenen görüntüler, giysiler, yiyecekler, içecekler kullanılacaklar sadece bir ülkeyi değil bütün dünya halklarını amaçlayan ekonomik, siyasal ve kültürsel girişimlerdir. Bu milletlerarasılaşmışa ve milletlerarasılşana karşı direniş de milletlerarasılaşmaktadır...
İrfan Erdogan Korkmaz Alemdar
Örnek parça:
POPÜLER KÜLTÜR GÖRÜNÜMLERİ
Vakkorama, Derishow, Linda home Collection, McDonalds, Nezih Kitabevi, Big Burger, Wildlife, Divan Pub, New Man, Mudo Collection, Baskin Robins, Premier, Vepa, Beymen, Mr. Sandwich, Sisley, Divarese, Gorbon, Stefanel, Chevignon, Naf naf. Burası İstanbul'un Bagdat Caddesi. Caddenin ismi bile Türkiye'ye ait değil. Bu tür örnekleri her büyük şehirde görebiliriz. Burası bazılarına göre Global Village'den bir görünüm, diğerlerine göre modern kültürsel ve ekonomik imperyalizmin göstergesidir. Gerçekte bu sadece bu tür ve benzeri ürünlerin tüketici bulduğu burjuva kesiminin yaşadığı yerlerle sınırlıdır, ve azgelişmiş bölgeler ise bunun hayalleriyle kitle iletişimi sayesinde beslenirler. Global Village'e ulaşilacak elbet büyük ölçüde birgün. Fakat bu McLuhancıların ve benzerlerinin iddiasının aksine bilginin ve teknolojinin paylaşıldığı, dünya demokrasisi gibi birşey değil, tam aksine kapitalizmin dünya egemenliğini kurması, kendisi için kendi imajında bir dünyayı yaratması olacak. Bu dünya da çelişkilerin bittiği seçim çoğulculuğuyla dolu refah bir dünya değil, çelişkilerin daha da arttığı çoğunluk için çekilmesi zor bir dünya olacağı çok daha olasılıklı.
Kitle iletişim araçlarının getirmediği, fakat çoğu kez çarpıtıp sömürdüğü toplumlarda var olan kültür ürünlerinin tarihi insanlık tarihiyle başlar. Kitle iletişimi araçlarının popüler kültüre el atışı 18inci yüzyılda gelişmeye başlamıştır. Bizde de sivil basının çıkmasıyla kendini göstermiştir. Fakat Avrupada olduğu gibi bizde de amaçlanan işçi sınıfı değil, şehirlerdeki memurlar zümresi, şehirlerdeki küçük burjuvazi, kısaca köylü ve işçi ile üst sınıf arasında yer alan orta tabakaydı. Kırsal kesimlere (şehirler ve kasabalar dahil) zaten son 20 yıla kadar gazete ve dergi çok nadir gidiyordu. Yerel basın ise yok denecek derecede kısıtlıydı. Bu durum transistörlü radyonun çıkmasına kadar radyo için de böyleydi. Tv ise bizde on yıldan fazla bir tarihi yok bu anlamda. Dolayısıyle, eğer bir popüler kültür veya kitle kültürü mefhumu varsa, bunun anlamı işçi sınıfının kapitalist düzene entegrasyonu sonucu değil, fakat ekonomik ve eğitim bakımından orta tabakayı oluşturanların ticarileşmiş burjuva kültürüne entegrasyonunun sonucudur. Kapitalizmin değerlerini gözü kapalı kucaklayan bu Sınıf ilk ve öncü taşıyıcılardır. Iletişim teknolojisinin Türkiyede son yıllarda büyük hızla yaygınlaşması, yaygınlaştırılması, iç ve dış iş çevrelerinin bu yaygınlaşmayı kendi çıkarları için gerekli görmesi, ticari iletişim şirketlerinin (özellikle reklam şirketlerinin) artması, basının ve radyonun artık ülkenin her köşesine ulaşması, popülerlik kavramının hem çeşit bakımından hem de tüketicinin kompozisyonu bakımından kapsamını genişletmiştir. Tüketim düzeyinde artık popüler kültür ürünlerinin büyük çoğunluğunu hemen herkes tüketme olanağına sahip: Yaşasın tüketim demokrasisi! Ve bir de ortak pazara girdimi bu demokrasiyi sınırlayan ve köstek olan birçok engeller de ortadan kaldırılacak, ve sayısız dünya ürünleri arasından sayısız seçim olanaklarına sahip olacak türk insanı. Tüket tüketebildiğin kadar eğer gücün yetiyorsa. Eğer gücün yetmiyorsa, televizyonun başına oturur hayallerle tüketirsin. Eğer televizyonun önündeki hayallerle yorulursan, sokağa çıkar "dükkan camekanı" alışverişi yaparsın --yani gezerek görerek hayal edersin ve kovuşuna dönersin yorgun argın. Bu sadece iki alternatif sayısız alternatifler arasında. Düşün bir de bu bolluğun olmadığını, bu alternatiflerin yokluğunu! ne yapardın, o zaman? Kitle iletişiminin popüler kültürüyle yetişenler popüler kültürsüz yaşamı düşünemezler: işden eve geliyorsun, yorgun argın akşam, televizyon, mecmua, gazete falan yok. eyvah, n'apacaksın? Kimin kimi öldürdüğünü, kimin kocasının kimi aldattığını, nerde yangın, soygun, felaket, rezalet, safahat olduğunu nasıl bileceksin? Yağmur yağacakmı yarın, eyvah, nasıl bileceksin? Ingiliz ve Alman liginde n'olduğunu, kimin kazanıp kimin kaybettiğini nasıl duyacaksın:yandın valla! Sinema yıldızları, spor Yıldızları, zenginler ne diyor, ne yapıyor, nerde, ne yiyor, ne giyiyor, ne içiyor: Nasıl bileceksin? Ma'afsın arkadaş, maaf. Haline yazık!
Bunun aksine, konuya üretim açısından bakıldığında apayrı bir görünümle karşılaşırız: Popüler kültür, kitle kültürü, arabeski, dolmuş müziği, gazetesi, dergisi, radyosu, televizyonu, sineması, oyunu, oyuncağı, sabunu, gözkarası, yüzboyası, ağlaması, şamatası, hasretleri, özlemleri, sevgileri, nefretleri, umutları, hırsları, heyecanları, neyi sevip neyi sevmedikleri (modası), kitle halinde ticari amaçlarla ve statükoyu koruma ve arzu edilen şekilde yönverme çabaları çerçevesi içinde döner durur.
Popüler kültür sadece belli malları, kullanışları, etkinlikleri popüler yapmaz, bunlarla birlikte gelen, bunlarla içiçe olan belli dünya görüşleri ve düşünü biçimlerini da pöpülerleştirmeye çalışır.Kadınlara yönelik romantik macera romanları, popüler dergiler, mecmualar, Amerika ve Avrupadan gelen veya onların kopyeleri olan çocuk dergileri ve çizgi-filmleri incelendiğinde bunların ticari kültürün çıkarına ve kapitalist toplum biçimi ve ilişkilerinin evrenselliğini getiren ideolojiye yardım edici yönde şekillendirildiğini görürüz. Bu yönde diğer ülkelerde epey incelemeler yapılmıştır. Bizde de yapılma zamanı çoktan geldi.
Türkiye'de popüler kültürle ilgili inceleme alanı epey zengindir. Çünkü dünya ekonomik düzeninin baskısı altında Hızla gelişmektedir. Özellikle iletişim teknolojisi ve ürünleri ve onların getirdiği "popüler kültür," ve ülkemizin her köşesinde süregelen her yörenin "popüler kültürleri" incelemeye değer. Örneğin en eski, sürekli ve yaygın olan hanlar, kervansaraylar, "kahvehaneler\kıraathaneler;" şehirlerde bir zamanlar yaygın olan fakat gittikçe yok olmaya yüztutan "mahalle," "yakın komşu, uzak komşu;" kır kesiminde bir zamanlar yaygın olan "tanrı misafirliği, " misafirlik," ve "misafirliğin" şehirlere getirilmesi, ve şehirsel ilişkilerde uğradığı değişiklikler; türküler, ağıtlar, gazeller, şiir-destanlar, dolmuş müzikleri, arabeskler, tangolar, bolerolar, Rock-n-roll"lar, Madonna'lar, punk'cılar, asid'ciler, heavy metalciler; davullu zurnalı köy düğünleri, başlık, görücülük; külhanbeylik, meyhaneler, kerhaneler, barlar, pavyomlar, birahaneler; sokak sporları, piknikler, oyunlar; Ve tabii ki futbol, moda, soda-cola; güldürücü, ağlatıcı, romantik, kanlı, heyecanlı, dedikodulu, bol reklamlı, çok resimli, renkli, bazen üç boyutlu mecmualar, gazeteler, kitaplar, radyo, televizyon, plaklar, videolar, tiyatrolar, sinemalar. Bektaşiler, mollalar, aleviler, yezidler, türbeler, türbanlar, mum yakmalar, muska yazmalar, Seytan taşlamalar, ibadet ve ticaret ve politika; hamam, hamam tası, mermer, takunya; at yarışı, toto, loto; iş yeri: patron, çay, kahve, sigara; iş ilişkileri, rüşvet, bürokrasi; popüler işçi örgütleri ve hareketleri; gençlik örgütleri ve etkinlikleri; köy ve köylü..Kısaca önümüzde incelenecek zengin bir tarih var.
Geleneksel popüler kültür çoğunlukla egemenliğe karşı direnenlerin direniş kültürüydü; Ezilenlerin daha iyi dünya umutlarının, bu yönde direnişlerinin ve mücadelelerinin ifadesiydi. Köroğlu destanı, Çakırcalı Mehmet Efe hikayesi, Yunus Emre, Anadolu ağıtları, ağalara ve paşalara karşı direnen efelerin, çobanların, yoksulların dağa çıkış ve sevgililerini kaçırış öyküleri gibi... Bugünkü dünya düzeninde gelişmiş kapitalist ülkelerde ve bu ülkelerin boyunduruğu
altında yaşamlarını kapitalist yaşam ve düşünü biçimine göre düzenlemeye yöneltilen ülkelerde, popüler kültür muhalefet karakterini büyük ölçüde kaybetti ve Sınıf egemenliğinin aygıtı haline dönüştürüldü. Popüler kültür, kitle iletişim araçlarıyla yöneltilen kitle kültürü içine çökertildi..